” Fındık en az 160 lira olmalı”

” FINDIK EN AZ 160 LİRA OLMALI”

CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ ERTUĞRUL, TBMM Genel Kurulu’nda yaklaşan fındık hasadını hatırlattı.
“Fındık üreticimize kumpas kurulmasına, emeklerinin heba edilmesine ve ekmeğinin çalınmasına müsaade etmeyeceğiz. Üreticimize verilen alan desteği artırılmalı ve en az 160 lira fiyat açıklanmalıdır!”


Konuşmasında “Yakında fındık hasadı başlayacak. Her fındık hasadı döneminde fındık üreticilerimizin emeğinin çalındığını buradan söylüyoruz. Fındık üreticilerimiz “Çektiğimiz eziyete değmiyor; yevmiyeler, patos, ilaç, gübre, temizleme maliyetleri katlandıkça katlandı. Elimize geçen para yaptığımız masrafı karşılamıyor.” diyor. Fındık üreticilerimiz kaderine terk ediliyor. Resmî enflasyonu yüzde 75 olan ülkede çaya maliyetine zam verildi, buğdaya da alay eder gibi yüzde 11 oranla 1 lira zam verildi, aynısı fındığa da yapılmaya çalışılıyor. Fındık karteline kıyak geçip düşük fiyatlar verilsin diye rekolteyi fazla açıklıyorsunuz, on yıldır değişmeyen miktarda alan desteği veriyorsunuz. Fındık üreticimize kumpas kurulmasına, emeklerinin heba edilmesine ve ekmeğinin çalınmasına müsaade etmeyeceğiz. Üreticimize verilen alan desteği artırılmalı ve en az 160 lira fiyat açıklanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Maliyetler katlanarak arttı ama hala taban fiyatlar konusunda aynı yönde bir artışı göremiyoruz. Fındık taban fiyatı en az 160 lira olarak ve bir an önce açıklanmalı diyoruz. Fındık üreticisi boğazına kadar borç içinde. Açıklanmazsa fındık üreticisi yine tüccarın eline kalacak ve mağdur olacak.” vurgusunda bulundu.
“Çiftçimiz tüm masraflarını dolara endeksli yapıyor ama günün sonunda ürününü TL ile satıyor. Üzerine böyle bir fiyat belirsizliği de gelince yine ve yeniden zarar edecekler. Fındık, Karadenizimizin geçim kaynaklarının başında gelen ürünümüzdür. Bu sebeple fındık, bizim yaşam biçimimizi oluşturur. Bu bölgenin ekonomisinde fındık olmadan olmaz.
Artan maliyetler nedeniyle üretici bahçesine gübre, ilaç alamaz hale geldi. Bu durum, üretimi son derece olumsuz etkiliyor. Biz dünyanın en kaliteli fındığını ürettiğimiz halde, üretici maliyetleri karşılayamadığı için neredeyse fındığımız dalda kalacak ya da üreticimiz yok pahasına tüccarlara satmak zorunda kalacak. Biz dünyanın en kaliteli fındığını üretebilecekken daha düne kadar bizim üretimimizin yanında esamesi okunmayan ülkeler üretimini her geçen gün arttırmakta. Bu milli bir ayıptır.
Hasat zamanı yaklaştıkça, üreticilerin içinde bulundukları zor durumdan faydalanmak isteyenler de var. Borç içinde olan üretici artan maliyetlere direnemeyip fındığını ucuzdan satmak zorunda bırakılıyor. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, üretim maliyetlerini de göz önünde bulundurarak, Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığı ile fındık taban fiyatlarını bir an önce açıklaması gerekmektedir.
Her hasat dönemi gündeme getirdiğimiz bir diğer mesele de, fındık piyasasının yabancı şirketlere teslim edilmesidir. Yerli ve milli ürünümüz olan ve aynı zamanda ülkemizi de dünyada lider konuma taşıyan fındık, maalesef gayri milli şirketlerin tekeline bırakılmıştır. Öncelikle fındık piyasalarında istikrarı sağlayan FİSKOBİRLİK, AKP iktidarı tarafından planlı olarak uygulanan yanlış politikalarla devre dışı bırakılmış, daha sonra ülkemizdeki fındık piyasası, gayri milli şirketlere teslim edilmiş ve bu şirketler Türkiye’deki fındık taban fiyatını belirleyen tek otorite haline gelmiştir. Maalesef, üreticilerimiz bu tekelci yapıya teslim edilmiş durumdadır.
Türkiye’de fındık, üretim bölgesi bakımından Doğu Karadeniz ile sınırlı kalmamış özellikle Samsun ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde Düzce, Sakarya, Zonguldak, Kastamonu ve Bartın şehirleri başta olmak üzere birçok ilimize yayılmıştır. Bugün 33 ilde fındık tarımı yapıldığı bilinmektedir. Ancak ekonomik anlamda üretim sadece 13 ilde gerçekleştirilmektedir. Üretim alanı bakımından büyüklüğü elinde bulunduran Türkiye’de, verim diğer ülkelere göre maalesef oldukça düşüktür.
Bir diğer konu da fındıkta verilen alan desteği miktarı üreticimizi adeta üretim yapmaktan vazgeçirmiştir. Neredeyse 10 yıldır aynı miktarda alan desteği veriliyor üreticimize. Üretime yönelik bu tür olumsuzlukları gidermek ve Türk fındığının dünya üretimindeki belirli seviyedeki üretim potansiyelini ülkemiz lehine tutmak, hala tarımda en fazla ihracatı tek başına karşılayan ve bunu da hiçbir ithal girdisi olmadan yapan Türk fındığının geleceği için çok önemlidir.
Üreticimizin bu taleplerini, sorunlarını, geçtiğimiz hafta partimizin Karadeniz Bölgesi Milletvekilleri olarak Genel Başkanımız Sn. Özgür ÖZEL’e yaptığımız ziyarette de tekrar dile getirdik. Kendisi de geçtiğimiz haftada grup toplantısında bu konuya değindi. Fındık üretimini belirli bir planlama çerçevesinde modern tekniklerle artırmak, ülkemiz adına daha fazla ihracat yapabilmek ve üreticimizin ve tüm kesimlerin bundan yüksek oranda pay alabilmesini sağlamak gerekiyor. Bunun da tek yolu çiftçimizin üretim yapması ve üretimden alın terini hakkıyla alabilmesi ile olacaktır. Dünya’da fındık üretiminin yüzde 70’ini karşılayarak 2 milyar doların üzerinde girdi sağlayan fındık üreticisinin hakkının gasp edilmesine, emeğinin yok sayılmasına izin vermeyeceğiz!

 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir